13.04.2011
Eczacı Kamuoyuna,
09.04.2011 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilen 5. Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı ve devamında yayımlanan "Sonuç Bildirgesi" süreci Türk Eczacıları Birliği tarihinde bugüne kadar benzerine az rastlanır sıkıntılar yaratmıştır.
Bilindiği üzere K.K.İ. artışından sonra eczacılar stok zararlarının karşılanması adına T.E.B. Merkez Heyeti’nden somut bir çözüm önerisi beklerken, Merkez Heyeti tüm eczacıları öncelikle İ.T.S.'ne stok bildirmeye ikna etmeye çalışmış, bu arkası görünmeyen yolda bildirim yöntemini araç değil adeta amaç edinmiştir.
Gelişen süreçte eczacı zararlarının karşılanmasında İ.T.S.'ne stok bildirimindeki ısrar, zararın talep edilmesi noktasında maalesef ortaya konmamıştır.
Yapılan 5. Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı’nda da açıkça görüldüğü üzere Merkez Heyeti içinde bile yeterince değerlendirilmediği belli olan İ.T.S.'ne stok bildirimi dayatması eczacı kamuoyunu ayrıştırmış ve ikiye bölünmüş bir görüntüye sürüklemiştir.
Bölge Eczacı Odaları tarafından dile getirilen birçok çekince yok sayılarak Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı'nda bulunan (hatta bulunmayan) Bölge Eczacı Odaları'nın temsilcilerinin onayları dahi alınmadan "Sonuç Bildirgesi" altına imzaları konmuştur. Bildirgenin yayınlanmasından sonra bazı Bölge Eczacı Odaları kendi düşüncelerini ifade etmeyen "Sonuç Bildirgesi"nden imzalarını geri çekmişlerdir.
Kurumsal kültür ile hiç bağdaşmayan bu durum, eczacı kamuoyunda derin bir kaygı yaratmıştır. Mesleğimiz ve örgütümüzün çalışma ciddiyeti adına yaşananları mutlaka sorgulayacak ve varlık nedenimiz olan eczacı kamuoyunu yok sayan bu tür davranışların tekrarlanmaması adına hassasiyetlerimizi devam ettireceğiz.
Demokrasi sadece belli dönemlerde yapılan seçimlerde sandığa gidip oy kullanmak ve seçilmekten ibaret olmayan hayatın tamamına yayılan bir yaşam, karar alma, uygulama ve paylaşma kültürüdür. Seçimler sonucunda alınan yetkinin sınırsız ve asla sorgulanamaz olduğu saplantısına kapılan yöneticiler, ortak aklı aramaktan kaçınıp, ben-merkezci yaklaşımlara kapılarak hizmet vermeyi vaat ettikleri topluluklara zarar vermeye başlarlar. Bu duruma düşürülen topluluklara ise, demokrasiyi yeniden tesis etmek adına vermiş oldukları yetkiyi sorgulama görevi düşer.
24.000 eczacı acil çözüm beklemektedir. T.E.B.Merkez Heyeti mazeret üretme, suçlu yaratma değil, çözüm üretme makamıdır.
Bugün itibariyle, İ.T.S.'ne stok bildirimi yapmış, yapmamış ya da yapamamış tüm eczacıların zararlarının karşılanmasına yönelik bir yöntem belirleme ve zararların ivedilikle tazminini sağlama fırsatı T.E.B. Merkez Heyeti önünde durmaktadır. Yaratılmış olan bu suni ayrıştırma ve parçalanma derinleşmeden, yerleşmeden, ortak akılla çözüm üretilmesi ve gereğinin yapılmasını ivedilikle talep ediyoruz.
Eczacı kamuoyuna saygıyla duyurulur.
BURSA ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU