Eczacı Kamuoyuna

ECZACI KAMUOYUNA

 

Meslektaşlarımızın giderek artan ekonomik sorunlarının yanı sıra, uygulamaya başlandığı andan itibaren ilaç hizmetini verilemez hale getirecek ve sağlık alanında kaos yaratacak İlaç Takip Sistemi’ne karşı, ortak bir mücadele vermek amacı ile İstanbul, Bursa, Kocaeli, Zonguldak, Amasya ve Diyarbakır Eczacı Odaları birlikte hareket etme kararı almış ve bu kararlarını bir deklarasyonla eczacı kamuoyuna daha önce duyurmuştu.

Bu deklarasyonun ardından, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Zonguldak, Amasya ve Diyarbakır Eczacı Odaları, meslektaşlarımızın yaşanan sorunlarına çözüm aranacağı ve gelinen noktanın beraber değerlendirileceği bir Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı talep etmiştir. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı talebimize olumlu yanıt vermemesi üzerine, aldığımız karar gereği altı Eczacı Odası olarak Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin yapacağı ilk Yönetim Kurulu Toplantısı’na katılma talebimiz kendilerine iletilmiştir. Bu talebimizin uygun bulunduğu ve 24 Mart 2010 Çarşamba günü yapılan T.E.B. Merkez Heyeti Toplantısı’na davet edildiğimiz bilgisi 20 Mart 2010 Cumartesi günü T.E.B. Genel Sekreteri tarafından bizlere bildirilmiştir.

24 Mart 2010 Çarşamba günü İstanbul, Bursa, Kocaeli, Zonguldak, Amasya ve Diyarbakır Eczacı Odaları’nın Başkan ve Yöneticileri’nden oluşan bir heyetle, T.E.B. Merkez Heyeti Toplantısı’na katılmak üzere Ankara’ya gidilmiştir.

Türk Eczacıları Birliği Merkezi’nde yapılan toplantıya, Türk Eczacıları Birliği’nin geleneklerinde Odalarla birlikte toplantı yapmak bulunmadığı gerekçesiyle Merkez Heyeti Üyeleri katılmamışlardır. Kendilerini temsilen, Başkan Erdoğan Çolak, 2. Başkan Harun Kızılay ve Genel Sekreter Özgür Özel görüşmeye katılmışlardır.

Toplantı’da, eczacıların giderek artan sorunlarına çözüm getirmek ve kapanma noktasına gelen eczaneleri tekrar yaşatabilmek için,  Türk Eczacıları Birliği tarafından hangi adımların atıldığını bizlerle paylaşmaları talep edilmiştir. Amacımızın sorunların çözümünün bir parçası olmak olduğu dile getirilerek yaptığımız çalışmaları T.E.B. Merkez Heyeti ile paylaşmak üzere bu Toplantı’nın düzenlenmesini önemli gördüğümüz belirtilmiştir. 

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin, yeni oluşan Yönetimi, eczacı kamuoyunu bilgilendirmede sessiz kaldığı, mesleğimizde yaşanan gelişmeleri değerlendirme konusunda Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı düzenleme gereğini duymadığı için:

1) Bugüne kadar ana düzenleyicilerinden biri oldukları Farmavizyon Eczacılık Fuarı’nda neden aktif olarak yer almadıklarını;

2)  İlaç Takip Sistemi’nin, öncelikle çözümlenmesi gereken ve Türk Eczacıları Birliği için önemi olan yedi ana başlıkla ilgili gerekli düzenlemeler, henüz tamamlanmamış olmasına rağmen uygulamanın altı ay geriye çekilerek 16 Mayıs 2010 tarihinde yürürlüğe girmesine neden sessiz kalındığını;

3) İlaç Fiyat Kararnamesi’nde bir düzenleme yapılarak eczacı kar oranlarının arttırılması ve eczacıya bir meslek hakkı verilmesi konusunda T.C. Sağlık Bakanlığı’yla nasıl bir çalışma yürütüldüğünü;

4) İlaç sanayisinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na yaptığı Kamu Kurum İskontoları’nın eczacı faturaları üzerinden Kurum’a aktarılmasına son verilmesini sağlamak amacı ile hangi adımların atıldığını;

5) 18 Eylül 2009’ da uygulamaya konulan düzenlemelerle eczane stoklarında meydana gelen zararın ilaç sanayi tarafından karşılanması için varılmış olan anlaşmaya rağmen bugüne kadar bu ödemelerin tamamlanmamış olmasına, 1 Ocak 2010 sonrası yaşanan fiyat düşüşlerinden oluşan stok zararının tamamının henüz karşılanmamış oluşuna nasıl bir çözüm düşündüklerini;

6) Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin de defalarca dile getirdiği gibi, önümüzdeki yakın süreçte kapanması gündemde olan binlerce eczanenin, işsiz ve herhangi bir gelirden yoksun kalacak eczacılarına, oluşturulacak bir sigorta sistemi ile yaşamlarını sürdürebilecekleri bir gelir kaynağını hayata geçirme konusunda ne düşündüklerini;

 7) T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, meslektaşlarımıza yönelttiği ağır suçlamalar karşısında neden Türk Eczacıları Birliği’nin sessiz kaldığını;   

Meslektaşlarımıza iletmek üzere cevaplamaları kendilerinden talep edilmiştir.

T.E.B. Merkez Heyeti Üyeleri sorularımızı;

Farmavizyon Eczacılık Fuarı’na, T.E.B.’e ekonomik bir yük getireceği için katılmadıklarını ve T.E.B.’in ismini vererek desteklediklerini;

İlaç Takip Sistemi’ni, Türk Eczacıları Birliği olarak desteklediklerini ve bu nedenle karşı çıkmalarının söz konusu olmadığını, talepleri ile ilgili olarak uygulama başlayıncaya kadar yeni düzenlemeler olabileceğini, İlaç Takip Sistemi’nin bu haliyle uygulanmaya başlanması durumunda yürümeyeceği için yeni bir ertelemenin kaçınılmaz olacağını, Merkez Heyeti’nin yedi ön koşul maddesinin hala gündemlerinde olduğunu;   

T.C. Sağlık Bakanlığı’nın eczanelerde bir gelir kaybı yaşanıp yaşanmadığını gelen verilerle değerlendirildiğinin, bu veriler ışığında eczane karlılığını arttırma konusunda bir çalışma yapılabileceğinin kendilerine iletildiğini, eczanelerden hizmet sunumu ile ilgili bir proje çalışması içerisinde olduklarının, bu projenin hayata geçmesinden sonra bir meslek hakkı talebinde bulunmanın daha doğru olacağını;

İlaç sanayisinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na yaptığı Kamu Kurum İskontoları’nın,  eczanelerde oluşturduğu ekonomik kaybın ortadan kaldırılmasının, bu kaybın ilaç sanayi tarafından karşılanmasıyla sağlanabileceğini;

Meslektaşlarımızın stok zararlarının, ilaç sanayisi tarafından geriye dönük 15–30–45 gün üzerinden hesaplanarak karşılandığını ve eczacıların mağduriyetlerinin önlendiğini;

Eczacılara ek bir gelir sağlamak amacı ile T.E.B. Yardımlaşma Sandığı üzerinden yeni bir düzenlemenin bu amaçla hayata geçmesi için çalıştıklarını,

dile getirerek cevaplamışlardır.

Merkez Heyeti’nin dile getirdiğimiz yakıcı sorunlara yönelik çözüm projelerinin uzun bir sürece yayılmış olduğunu ve çözüm için yeterli olmayacağını düşünüyoruz.

Eczacı Odaları’nın yöneticilerinin ya da üyelerinin Merkez Heyeti’yle görüşme taleplerinin, ‘’geleneklere uymadığı’’ gerekçesiyle reddedilmesi ve sadece üç Başkanlık Divanı Üyesi ile bir araya gelinmesi anlaşılabilir bir yaklaşım değildir.

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, ‘’geleneklerini’’ yeniden gözden geçirmeli, seçimle görev alan Eczacı Odaları’nın yöneticilerini çözümün bir parçası olarak gören, yapıcı, üretici, paylaşımcı bir yönetim anlayışını hayata geçirmelidir.

Biz, eczacının yaşadığı sorunlara çözüm önerileri üretmeyi, meslektaşlarımızın haklarını korumak için yeri ve zamanı geldiğinde, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her türlü mücadeleyi vermeyi sürdüreceğiz.

Susmayacağız, sessiz kalmayacağız.

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ni, verdiğimiz mücadelenin önderi olmaya ve eczacıların bu mücadeleye verdikleri desteklerin karşılıklarını almaya davet ediyoruz.

Saygılarımızla. 


29 Mart 2010     Okunma Sayısı : 1086