Eczacı Kamuoyuna

 ECZACI KAMUOYUNA

 08.03.2010

 

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından 2 Mart 2010 tarihinde yayınlanan 2010/12 sayılı genelge ile İlaç Takip Sistemi’nin 16 Mayıs 2010 tarihine ertelenmesi ile sistemin 01.01.2011 olan başlangıç tarihi 6 ay öne çekilmiştir.

Türk Eczacıları Birliği, İlaç Takip Sistemi’ne geçişi hızlandıran bu genelge karşısında bugüne kadar suskunluğunu korumuş ve ortaya herhangi bir tepki koymamıştır. Bu sessizlik eczacı kamuoyunun aklına kapalı kapılar ardında nasıl bir pazarlık yapıldığı ile ilgili soru işaretleri getirmektedir. İlaç sanayii ve ilgili bakanlıklar arasında süregelen, İlaç Takip Sistemi’nin ertelenmesi talepli görüşmelerin içerisinde yer alan Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin, gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olmaması mümkün değildir.

İlaç Takip Sistemi ile ilgili bütün olmazsa olmazlar hâlâ çözüm beklerken, TEB’in yayımlanan genelgeye tepkisiz kalarak neyi amaçladığını anlamak mümkün değildir. Bu sessizlik 5 Mart Cuma günü hem SGK Başkanı Emin Zararsız’ın hem de Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanı Ömer Dinçer’in açıklamaları karşısında da devam etmektedir.

SGK Başkanı Emin Zararsız eczacıların ilacın denetlenmesine karşı çıktıklarını, eczanelerinde faturasız ilaç satmaları nedeni ile oluşan stok fazlalığının affı için SGK’yı kullandıklarını, eczanelerin iddia edilenin aksine hâlâ kapanmadığını, Türk Eczacıları Birliği’nin Kurum ile olan görüşmelerinde farklı, eczacı kamuoyuna farklı mesajlar verdiğini ifade etmiştir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer ise yaptığı açıklamada, 16 Mayıs’a kadar kapalı olacak bir sisteme, yani karekoda, erken geçen eczanelere erken ödeme yapılacağını, sisteme geçmeyen eczacılara ise hiçbir ödeme yapılmayacağını (ki bu hukuken ve İlaç Alım Protokolü gereği mümkün değildir) belirterek eczacı kamuoyunu etkilemeye çalışmış, Medula Reçete Provizyon Sistemi’ndeki aksamaların sorumlusu olarak eczacıyı adres göstermiştir. Eczacıları açıkça tehdit eden ve bölmeyi amaçlayan bu açıklamaya Türk Eczacıları Birliği’nin sessiz kalması kabul edilemez bir davranıştır.

Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan ve İlaç Takip Sistemi uygulamasını 6 ay öne çeken 2010/12 sayılı genelge, bu sistemin ilacı denetleyeceği ve sahte ilacı önleyeceği mantığına da ters düşen bir uygulama getirmektedir. Hem ilaç deposundaki hem de eczanedeki ilacın karekodlanması nasıl mümkün olacaktır?  Eğer Türkiye’de iddia edildiği gibi sahte ilaç varsa bu yöntem sahte ilacı da legal hale getirmeyecek midir? Yoksa asıl amaç bize ve kamuoyuna anlatıldığı gibi ilacı takip etmek değil de sadece eczacıyı ve eczanede oluşan verileri mi takip etmektir?

Medula Reçete Provizyon programının işletim sisteminin mantığının hızlı reçete girişine imkan sağlayamayacağı bilgi işlem uzmanlarınca ısrarla dile getirilmesine ve bu sistemin düzgün çalışmasının mümkün olamayacağının belirtilmesine rağmen, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından sadece sistemin ertelenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazı yazılması yaşanan kaos ortamını ortadan kaldıracak ve eczacıyı rahatlatacak bir girişim değildir.

Kamu Kurum İskontosu zararları hâlâ eczacının üzerinde bir yük olarak durmaktadır.

İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yapılacak değişiklikle eczacı kârlılığının artırılması ve eczacıya meslek hakkı verilmesi hususunda bugüne kadar hiçbir somut adım atılmamıştır.

Türk Eczacıları Birliği’nin yaşanan bu süreçte yetersiz ve pasif kalması, eczacının ekonomik sorunlarına karşı hiçbir çözüm üretememesi, eczacının dayanma gücünü ortadan kaldırmış ve Birliğine olan güvenini zayıflatmıştır.

Amasya, Bursa, İstanbul, Kocaeli ve Zonguldak Eczacı Odaları olarak, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından ivedilikle Başkanlar Danışma Kurulu’nun toplanmasını ve sorunlarımıza çözüm üretecek, aktif, paylaşımcı, katılımcı bir yapının oluşturulmasının sağlanmasını talep ediyoruz.

Bu çağrımız sonuçsuz kaldığı takdirde, biz yukarıda adı geçen eczacı odaları sorunun değil ama çözümün bir parçası olmak adına, üzerimize düşen görevi yerine getireceğimizin eczacı kamuoyunca bilinmesini istiyoruz.

Saygılarımızla,

Amasya Eczacı Odası                              İstanbul Eczacı Odası

Bursa Eczacı Odası                                  Kocaeli Eczacı Odası

                             Zonguldak Eczacı Odası

 

 


08 Mart 2010     Okunma Sayısı : 1018