Uyarıyoruz: GDO’lu Ürünler Ölüm Demektir!

TEB'in 21.01.2010 tarihli BASIN AÇIKLAMASI


Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, GDO’lu ürünler ile ilgili bir basın açıklaması yapmıştır. Açıklama şöyle;

UYARIYORUZ: GDO’LU ÜRÜNLER ÖLÜM DEMEKTİR!


Dün basına da yansıdığı üzere, Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) içeren ürünlerin ithal edilmesinin önünü açan ve kapsamını genişleten Yönetmelik 20 Ocak tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikle birlikte, yürürlüğü 1 Mart’a ertelenen maddelere ilave edilen 5. madde çok büyük önem taşıyor. Bu madde, “GDO’lu ürünlerin bebek mamaları, bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılmasını yasaklıyor. İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO’lu ürünlerin Türkiye’ye girişi yasaklanıyor.” şeklinde özetlenebilir. Buna göre, 1 Mart tarihine kadar, GDO’lu ürünlerin ülkeye sokulmasına göz yumulacak ve o tarihe kadar da herhangi bir risk değerlendirmesi yapılamayacak. Yaklaşık 1,5 aylık bu süreçte, ülkeye ne kadar GDO’lu tohum ya da ürün sokulacağını ve bunların nerelerde kullanılacağı ise hiç bilinmiyor. Bu ürünlerin özellikle bebek mamalarında ve ek besinlerde kullanılıyor olması ise, ortaya çıkabilecek sağlık skandallarının sinyalini şimdiden veriyor.


Bizler sağlıkçılar olarak, GDO’lu ürünlerin ithalatının yapılabildiği günden beri, bu ürünlerin zararlarını anlatmıştık. Bu tip ürünlerin ruhsatlarının Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’ndan verilmesinin yanlışlığını, insan sağlığı söz konusu olan bu alanın, Sağlık Bakanlığı’nın yetki ve denetiminde olması zorunluluğunu defalarca vurgulamıştık. Oysa görülüyor ki, GDO’lu ürünün ülkemize girmesine göz yummaktan vazgeçilmiyor. Aklımız, mantığımız, zihnimiz almıyor ne yazık ki!


Dünya üzerinde yapılmış araştırmalar da gösteriyor ki, genetiği değiştirilerek oluşturulan bu tarz ürünler, kalp krizi, kanser, osteoporoz, hipertansiyon, dolaşım ve sindirim bozuklukları, alerji ve hatta ani ölümlere neden olabilen hastalıklara yol açabiliyor. Bilim adamları, insan beslenmesi için üretilen bitkilerin genleriyle oynanmasının, özellikle de aralarında genetik madde alış verişi olmayan, yani doğal süreçlerde eşleşemeyen canlıların doğada olmayan hibritlerin oluşturulmasının, günümüzde ve gelecekte toplum sağlığına kalıcı sağlık sorunları getireceğini belirtiyorlar. Meslek Örgütleri, sivil toplum kuruluşları ise aylardır, GDO’nun zararları konusunda uyarılarda bulunuyorlar. 


Halk sağlığının korunması ve ortaya yeni sağlık skandallarının çıkmaması için;


* GDO’lu ürünlerle ilgili yönetmelik iptal edilmeli ve acilen ülke koşullarına uygun bir ‘’Biyogüvenlik Yasası’’ çıkarılmalıdır. Bu süreçte üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşlarının görüşlerine başvurulmalıdır.


* GDO ve ürünlerinin risk değerlendirmesini yapacak kurulda Sağlık Bakanlığı yer almalı, kararların bağımsızlığının sağlanması için AB’de olduğu gibi EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu) gibi bağımsız bir bilim kurulunun oluşturulması yoluna gidilmelidir.


* GDO’lu ürünlerin insan, bitki ve hayvan sağlığı, çevre ve sosyo-ekonomik yapı üzerindeki riskleri, kapsamlı bir değerlendirmeden geçirilmelidir.


* Vatandaşların satın aldığı yiyeceklerin nereden geldiğini ve hangi koşullarda üretildiğini bilmesi, EN DOĞAL hakkıdır. Bu nedenle GDO’lu ürünler üzerinde etiketlendirme çalışmaları zaman geçirmeden tamamlanmalıdır.


*Vakit kaybedilmeden, hemen şimdi özellikle bebek mamaları, bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinin ithalatına izin verilmemelidir.


Biz eczacılar, meslek etiğimiz gereği,  insan sağlığının söz konusu olduğu bir konuyu hiç kimsenin insafına terk edemeyiz. Bizler, gelecek nesilleri böylesine tehdit edecek bir uygulamaya, sadece ve sadece halk sağlığını korumak için şiddetle karşı çıkıyoruz.  Bu tip ürünlerin ülkeye sokulmasına ve işlenmesine izin verenlere sesleniyoruz; bilimsellikten uzak bu uygulamadan geri dönülmeli, GDO’lu ürünlerin üretimini engelleyecek, dışalımı kontrol altına alacak, gerekli etiketlemeyi sağlayacak, halk sağlığını ve toplum yararını gözetecek bir Biyogüvenlik Yasası acilen çıkarılmalıdır.

Basına ve Kamuoyuna duyurulur.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
          BASIN BÜROSU


22 Ocak 2010     Okunma Sayısı : 1096